Haberler

BASKILAR, SÜRGÜNLER, AÇIĞA ALMALAR BİZLERİ YILDIRAMAZ!

Açıklamanın ardından 24 saat geçmeden Rektör tarafından gerekçe gösterilmeden, sendikamız Eğitim-sen Adnan Menderes Üniversitesi Temsilciliği Yürütme Kurulu Üyesi Nevin KARACA Nazilli'ye, Sevim KARADAĞ Bozdoğan’a, yine sendikamız Sağlık ve Sosyal Hizmet Sendikası Üyesi Vedat ALTINDAĞ Karacasu’ya olmak üzere ilçelere sürgün edilmişlerdir.

Arkadaşlarımızın tek suçları yapılan basın açıklamasına katılmalarıdır. Yazılı, görsel ve sosyal medyadan öğrendiğimiz kadarıyla basın açıklamasına katılmaları yapılan sürgünler için dayanak oluşturulmaya çalışılmıştır. Oysaki 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu açık ve ortadadır. Yöneticilerinin ve üyelerinin sendikalarının yapacağı toplantı, basın açıklaması, her türlü etkinliğe katılma hakları vardır, bu hakkı kullanmalarından daha doğal bir durum yoktur. Kaldı ki sendika üyesi olmayanların bile bu hakkı kullanmaları halinde herhangi bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağına dair yüksek mahkemelerin kararları mevcuttur.

Adnan Menderes Üniversitesi her türlü düşüncenin ifade edilebileceği, temel haklar, düşünce ve ifade özgürlüğünün yapılabildiği, bilimsel, laik, çağdaş bir kurum olmak zorundadır. Zaten ülkemizde de temel hak olan düşünce ve ifade özgürlükleri Anayasal güvence altına alınmıştır.

Diğer taraftan AKP iktidarının ülke genelinde olduğu gibi Üniversiteler de de toplumsal muhalefet üzerindeki faşizan politikaları devam etmektedir. Böylece toplumun bir bütün olarak susturulması ve boyun eğdirilmesi için öncelikle örgütlü kesimleri baskı ve yıldırma politikalarıyla kuşatarak yok edilmeye çalışılmaktadır. Emekçilere yönelik baskılar, soruşturmalar, sürgünler, açığa almalar, işten atmalar bu politikanın parçası olarak gerçekleşmektedir. Aynen buradaki sürgünlerde olduğu gibi.

 

Kadınlar sokak ortasında katledilirken, tecavüze uğrarken, çocuklar cinsel istismara kurban edilirken bizlerin göz yumması isteniyor. Yaşam alanlarımız, emeğimiz güvencesizleştirilirken, emekçiler açlığa ve sefalete mahkûm edilirken bizlerden susmamızı ve biat etmemizi istiyorlar. Katliamcıları değil, katliamı lanetleyenleri ve katliamda hayatını kaybeden insanlarımızı ananları yargılıyorlar.

Susmayacağız… Baskılarınıza, Sürgünlerinize, Açığa Almalarınıza Boyun eğmeyeceğiz, Biat etmeyeceğiz, Örgütlü yapımızla Direneceğiz. Çünkü bizler, Dilenenlerin değil, Direnenlerin kazanacağını biliyoruz.

Susmadığımız içindir ki Adnan Menderes Üniversitesi yönetiminin faşizan politikaları sendikamıza, üyelerimize ve üniversitedeki sendikamızın yürütme kurulu üyelerine kadar yönelmiş bulunmaktadır. Akademisyenlerin bildirisine imza atan arkadaşlarımızı gündeme taşıdığımız basın açıklamamız gerekçe gösterilerek üye ve yöneticilerimize yönelik baskılar arttırılmaktadır. Emek, barış ve demokrasi mücadelemiz yasa dışı ilan edilmeye çalışılmaktadır. 

Sendikamıza, üye ve yöneticilerimize yönelik baskı politikalarına son verilmelidir. Sürgün edilen arkadaşlarımız derhal sürgün edilmeden önceki görevlerine başlatılmalıdır.

Şu çok iyi bilinmelidir: Bizleri, sendikamızı baskı, sürgün, işten atmalarla susturacaklarını düşünenler yanıldıklarını göreceklerdir. Barış içerisinde Güvenceli işini, İnsanca yaşamı savunanları takip edenler, susturmaya çalışanlar, direnişimizin eseri olarak er ya da geç hesap verecekler. Gün, Sendikamıza, üye ve yöneticilerimize yönelen bu saldırılara karşı mücadeleyi yükseltme ve dayanışmayı büyütme günüdür.                    

 

Aydın Tabip Odası

KESK Aydın Şubeler Platformu Adına

BES Şube Başkanı

Musa ESKİCİ